• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
Endişeli Psikolog

Endişeli Psikolog

Çok Kişisel Bir Blog

  • Endişeli Psikolog?
  • Blog
    • Değişim
    • Çok Bilmişlikler
      • Elena Ferrante Okumak
      • Şehirlerle İlişki, Biraz da New York
      • Erteleme Üzerine
      • Mükemmeliyetçilik Üzerine
      • AMERİKA’YI YERİYORUZ
      • Soru-Cevap
      • Amerika’yı Övüyoruz-1
      • Birkaç Minik Değişiklik ile Hayatla Olan İlişkinizi Güzelleştirin
      • OY VE ÖTESİ: SEÇİMLER ÜZERİNE BİR ATIP TUTMA ŞEYSİ
      • Hem İnsanlık Hem Kendiniz İçin Büyük Bir Adım: MINDFULNESS
      • Yeni Yıl Kararlarını Uygulayabilme Planı
      • Hamileliğin Dayanılmaz Hafifliği/ Hamilelik Notları-2
      • Kimin Bedeni Kimin Kararı? /Hamilelik Notları-1
      • Hayatınızın İpleri Sizin Elinizde! /Amerikan Kültüründen Almamız Gerekenler-2
      • Selamsız Sabahsız Geçmek Yok! / Amerikan Kültüründen Almamız Gerekenler-1
      • Yoksa Siz Hala Enneagramla Tanışmadınız mı?
      • İki Basit Yöntemle Daha Üretken Bir Hafta
    • Hikayeler
      • MERHABA SOSYAL MEDYA, MERHABA SOSYAL OLAN HER ŞEY!
      • ADIM ADIM MİNİMALİZM: Bir Görgüsüzün Minimalizm Felsefesi
      • ADIM ADIM MİNİMALİZM: Minimal Bir Hayat Oluşturma Sürecim ve Minimalizmin Bana Kattıkları
      • Annelik, Mert Fırat ve Bir Takım Düşünceler?
      • BAŞKA BİR ÜLKEYE YERLEŞMEK
      • Sizinle Biraz Dertleşebilir miyim?
      • Amerika’da Doğum-2: Atlas’ın Gelişi
      • Amerika’da Doğum-1
      • GLUTENSİZ BESLENME, GLUTENSİZ İLİŞKİLER
      • Gitmek
      • SEN MİNNOŞ BİR EV KEDİSİ DEĞİLSİN DURU!*
      • YENİ YIL KARARLARI VOL. 30
      • Yoga: Mutlu Ol, Özgür Ol
      • Bir Tutku Aracı: Kavga
    • Sevgili Günlük
  • Podcast
  • Youtube
  • Bloga Üye Olun
  • İletişim

Mükemmeliyetçilik Üzerine

Ekim 3, 2018 By Zeynep Yorum yapın

Mükemmeliyetçilikle ilgili o kadar çok soru geldi ki bu yazıyı mükemmeliyetçilik kaygısı ile erteledim de erteledim. İnsana dair pek çok özellikte olduğu gibi mükemmeliyetçiliğin dinamikleri karmaşık ve derin. Bu yazıda toplum, mizaç ve psikoterapi perspektifinden referans kaynakları doğrultusunda incelemeye çalışacağım.

Mükemmellik semavi dinlerde Tanrıya atfedilen bir nitelik. Mükemmel ve kusursuz olan Tanrıdır. İnsanlar ise Tanrının yeryüzündeki temsilcileri olarak ondan bazı vasıfları belli miktarda taşıma şerefine nail olmuştur. Eğer semavi dinlerden birine ya da bu dinlerin anlayışındaki Tanrıya inanıyor ve / ve ya bu dinlerin hakim olduğu bir toplumda yetiştiyseniz mükemmellik kavramı pozitif anlamda gündelik hayatınızın içindedir muhtemelen. Mükemmeliyetçi desenleri olan bir mizaca sahip olsanız da olmasanız da yetiştiğiniz kültürde mükemmellik, kusursuzluk gibi kavramlar kıymetli ve baskınsa, hayatınızın genelinde ya da arada sırada bu hissiyatı, kaygıları yaşamanız muhtemel oluyor. Bu anlayışa göre bunun sağlıklı ve gerçekçi versiyonu “Kusursuz olan tanrıdır, insan ancak O’ndan bir parça taşır, Tanrı’nın kendisi olamaz. O halde insan kusurlu bir varlıktır” inancını içselleştirmek olurdu. Fakat ego (bu bağlamda nefs de diyebiliriz) insanı tanrısallaştırmaya meylettiği için bu önermenin tersinin toplumda kabul görme ihtimali daha yüksek oluyor. Türk toplumu özelinde konuştuğumuzda ise şüphesiz ki kusursuz olma arzusu kültürün tam göbeğinde duruyor.

Mizaç olarak mükemmeliyetçilik;

Yukarıda da bahsettiğim gibi Türk toplumu özelinde konuştuğumuzda mükemmeliyetçilik hepimizde bir biçimde kendini gösteriyor. Bazılarımızın gündelik hayatının bir parçası, bazılarımızda ise ara sıra, genellikle de kaygılı zamanlarında devreye giren bir özellik olarak karşımıza çıkıyor mükemmeliyetçilik. ‘Hiçbir zaman yeteri kadar iyi olamam” baskın inancı ile takıntılı bir kusursuzluk motivasyonu iki uç durum olduğu için bu yazının konusu değil. Mizaç yapısı olarak mükemmeliyetçiliği size Enneagramı referans alarak anlatacağım.

Enneagram kişilik tiplerini inceleyen bir metodoloji. 9 farklı mizaç özelliğinden ve her mizacın stres ve güvende farklı olduğundan bahseder. Enneagram’a göre mizaç doğuştan gelir fakat çevresel faktörler ve imkanlar var olan mizacın tonunu farklılaştırma konusunda etkilidir. (tonu metafor olarak kullandım; mizaç tipine mavi dersek, çevresel faktörleri maviye ton veren bir etken olarak görebiliriz)

9 mizaç özelliğinden biri de Mükemmeliyetçi Tip. Enneagram’a göre mükemmeliyetçi tip “doğru” ve “yanlış” olanı görmeye odaklıdır. Hata yapmamak davranışlarındaki en temel motivasyondur. İnandığı, saygı duyduğu, kabul ettiği otorite/inanç/ fikir/ yaşam tarzı ne ise onun yolundan çıkmamak için maksimum gayret sarf eder. Bir şeyler olması gerektiği gibi gitmediğinde genellikle kendini eleştirmeye yatkındır. En büyük korkularından biri önemsediği bir çevrede “hatalı” bir insan olarak görülmesidir. İmaj kaygısını bunun üzerinden yaşamaya meyillidir. Hatasız olmayı önemsediğinden dolayı yakın çevresinin de hatasız olma beklentisi içindedir. Bu beklenti onu genellikle çevresindekilerin eksikliklerini görmeye, eleştirmeye itebilir. Mükemmeliyetçi tipler bu eleştiriyi yaparken genellikle motivasyonları o kişinin iyiliğidir. Çünkü eğer onlara eksik kaldıkları yerleri gösterirlerse onlar da kusurlarını görebilir ve onları düzeltip mükemmele daha yakın olabilirler. Mükemmeliyetçi tipler için “hayatta çok fazla alternatif var, hepsi denenebilir” gibi bir felsefe pek işlemez. Onlar daha çok yönlerinin net ve tek olmasını isterler. Hayatı değerlendirme biçimleri, renklerin tonlarından ziyade siyah ve beyaz şeklinde olmaya yatkındır. Kuralların varlığında rahat ederler çünkü bu onlara neyi nasıl yapmaları gerektiği bilgisini verir. Böylelikle kendilerini daha somut bir şekilde değerlendirebilirler. Sorumluluğunu üstlendikleri işlerin her aşamasında detaycı davranmaya meyilli olurlar. Eğer kendi kriterlerinde gerekli özeni göstermediklerini düşünüyorsa herkes onu taktir etse bile o yaptığı işten memnun olamayabilir, layıkıyla yapamadığını düşünebilir. En iyisini yapmak için fiziksel ve zihinsel emek verdiklerinden dolayı da eleştiriyi kabul etmekte zorlanırlar. Zaten bu mücadelenin temelinde yatan motivasyonlardan biri de eleştirilmeme isteğidir. Mükemmeliyetçi tipler çevreleri tarafından biraz ciddi biraz gergin olarak görülebilir. Ama güven noktasında iken yani zihnini meşgul eden bir durum yokken, sorumluluklarını bir kenara bırakabildikleri anlarda çok daha neşeli olmaya ve anın tadını çıkarmaya meyillidirler. Streste hissettiklerinde ise yani üzerlerinde çok fazla yük taşıdıklarını hissettiklerinde, yakınları tarafından anlaşılmadıklarını düşündüklerinde içe kapanıp, çevrelerine kin beslemeye yatkın olurlar. Duygular arasında hızlı geçiş yapmakta zorlanır. Yani kırgın bir mükemmeliyetçi tip hemen affedip kaldığı yerden devam etmekte zorlanabilir ya da birden çok neşeli bir moda giremeyebilir. Duyguları gibi hayattaki seçimleri de genellikle spontan değil üzerine düşünülmüş olur.

Enneagram Mükemmeliyetçi mizacı bu şekilde tasvir ediyor. Mizaç tipiniz “mükemmeliyetçi” olabilir. Ama bu desenlerin sizde görülüyor olması baskın kişilik tipinizin bu olduğu anlamına gelmez. Enneagram her bir mizaç tipinin stres ve güvende başka bir tipin desenini sergileyebileceğinden bahseder ve bu yaklaşıma göre sizin mizaç tipiniz de bu anlamda Mükemmeliyetçi tip ile bağlantı içinde olabilir. Ya da bu davranış biçimlerini öğrendiğiniz bir ailede büyümüş olabilirsiniz. Yani özetle mükemmeliyetçi baskın mizaca sahip olmasanız bile bu desenleri taşıyan bir mizaç yapınız olabilir. Çevresel şartlara göre de bu desen belirginleşmiş ya da çekinik kalmış olabilir. İnsan işte; formülle açıklanabilir bir varlık değil ki..

Daha derinlikli bilgi edinmek istiyorsanız Enneagram üzerine okumalar yapabilir, yazının sonunda belirttiğim kaynaklardan faydalanabilirsiniz.

Bir de psikoloji penceresinden bakalım mükemmeliyetçiliğe. Bu kısmı ise şema terapi yaklaşımı ile ele alacağım.

Şema terapi, Bilişsel Davranışçı terapi, psikodinamik yaklaşımı, bağlanma ve nesne ilişkileri kuramı, Gestalt terapi dinamiklerini bir araya getirerek bütüncül bir yaklaşım sunan bir psikoterapi ekolüdür. Temel hedefi, geçmişte ihtiyaçları karşılanmamış yetişkinlerin bu ihtiyaçlarını ve yetişkinlikte ortaya çıkan ihtiyaçlarını fark etmelerini sağlamak, bu ihtiyaçları kendilerinin karşılaması konusunda eğitmek ve yardımcı olmaktır. Şema terapiye göre bu ihtiyaçlar evrenseldir. Nedir bu ihtiyaçlar?

Güvenlik: Çocuğun güvenli şartlarda bakılma ve yaşama ihtiyacı

Özerklik: Çocuğun güvenli bir ortamda adım adım kendisini ve dünyayı keşfedebilmeye, kendini birey olarak ayrıştırma ihtiyacı

Takdir görme: çocuğun öz değerini sağlıklı bir biçimde oluşturabilmesi için özellikle bakımını üstlenen kişilerden makul sınırlar içinde takdir görme ihtiyacı

Duygularını ve düşüncelerini ifade özgürlüğü: yargılanma, cezalandırılma kaygısı yaşamadan, katı kurallarla sınırlandırılmadan kendini ifade edebilme ihtiyacı

Gerçekçi sınırlar: Birey aynı zamanda bir toplum içinde başkaları ile birlikte yaşadığı için özerklik ve kendini ifade etme ihtiyaçlarını bir başkasının ihtiyaçları ile karşılaştığında nasıl konumlandırması ve davranışa dökmesi gerektiğini anlayabilmesi için çocukluk çağında sınırlarının gerçekçi ve tutarlı bir şekilde çizilmesi gerekir. Çocuğun öz-denetiminin oluşmasına yardımcı olacak, sınırları net olan bir dünyada yaşamaya ihtiyacı vardır.

Bir diğer temel ihtiyaç da yaşının getirdiği süreçleri yaşama ve oyun ihtiyacıdır.

Bu ihtiyaçların en önemli dinamiği ise istikrardır. Çocuğun güven hissini yaşayabilmesi için ihtiyaçlarının istikrarlı bir şekilde karşılanıyor olması gerekir.

Şema terapinin altını çizdiği evrensel ihtiyaçların giderilmemesi kişinin uyumsuz şemalar geliştirmesine sebep olur. Tabii şemaların oluşumunu sadece ihtiyaçların giderilmemesi meydana getirmez. Bu ihtiyaçların fazla fazla –sınır konmadan- sağlanması, travmatik olaylar ve ebeveynle sağlıklı özdeşim kurulamamasıdır. Geliştirilen uyumsuz şemalar bir başa çıkma mekanizması olarak kullanılsa da kişiye hayatında belli konularda hep bir kısır döngü yaşadığını hissettirir ve onu zorlar. Hani hayatta hep aynı konularda benzer zorlukları yaşıyormuş gibi hissederiz ya; hep aynı tip erkeklere/kadınlara aşık olmak, hep bir gruptan dışlanmak, hep işleri yarım bırakmak vs.. Bu kısır döngüyü şöyle açıklayabiliriz; bizim çok küçük yaşlarda edindiğimiz bir yaramız var. O yarayı iyileştirmek istiyoruz ve kendi kendimize farkında olmadan öğrendiğimiz bir yöntemi kullanıyoruz. Yarayı bir bezle sarıyoruz. Ve bir süre yaranın hem acısı hafifliyor hem de onu sardığımız için gözümüze çok çarpmıyor. Fakat kullandığımız bez steril olmadığı için yara tekrar mikrop kapıyor ve iltihaplanıyor. Ve biz acısını yaşıyoruz. Sonra tekrar bildiğimiz tek yöntem olan bez sarma işlemini yapıyoruz. Bu böyle devam ediyor.. Sonuç olarak biz hayatta hep aynı yerde zaman zaman şiddetlenen zaman zaman hafifleyen bir yarası olan bir insan olarak görüyoruz kendimizi. Şema terapi ise yaranın önce nedenini bulmaya sonra o nedene göre bir ilaç geliştirmeye yardımcı oluyor. Böylelikle yaranıza gerçekçi bir tedavi uygulama fırsatı elde ediyorsunuz. Belki tamamen geçmiyor, orada bir iz kalıyor ama artık tekrar tekrar iltihaplanmıyor. Ve siz sürekli o yarayla uğraşmak ve aynı acıyı defalarca yaşamak zorunda kalmıyorsunuz.

Şema terapi ekolüne göre mizaci yatkınlık, mizaca paralel bir şemanın/şemaların gelişmesini etkileyebilir. (Örneğin mükemmeliyetçi bir mizacınız varsa yüksek standartlar şeması geliştirmeniz çok şaşırtıcı olmayabilir) Ama bir şemanın gelişmesi için illa mizaci yatkınlık olmasına gerek yoktur. Çevre, travmatik olaylar da bunu mümkün kılabilir.

Şema terapi ile ilgili bu genel kısmı “Mükemmeliyetçi olarak tanımladığımız tarafımızın bize zorluk yaşatmasını nasıl açıklıyoruz?” Sorusuna cevap verebilmek için anlattım. Şimdi gelelim bu sorunun cevabına..

Mükemmeliyetçilik olarak tanımladığınız ve zorlandığınızı hissettiğiniz durumlar şemalarınız hakkında bir şey söylüyor olabilir. (İlla böyle olacak diye bir şey yok tabii) Şema terapi 18 tane erken dönem uyumsuz şemadan bahseder. Ben size gündelik hayatımızda mükemmeliyetçilik olarak adlandırma ihtimalimizin yüksek olduğu 3 şema deseninden bahsedeceğim*; Duyguların bastırılması, yüksek standartlar ve cezalandırıcılık.

Yüksek standartlar: Kişinin başkaları tarafından eleştirilmekten kaçınmak için kendince belirlediği yüksek standartlara ulaşmak için yoğun çaba harcadığı şema örüntüsüdür. Kişi genellikle baskı altında hisseder, yavaşlamakta zorlanır, kendine ve başkalarına karşı aşırı eleştiride bulunur. Yüksek standartlar şeması kendini şöyle gösterir:

  • Mükemmeliyetçilik (detaylara aşırı dikkat, kendi performansını genellikle yeterli bulmama)
  • Hayatın pek çok alanında katı kurallar ve sınırlar belirleme ve belirlenen gerekliliklere uygun davranıp aksi olduğunda kendini ve başkalarını kınama.
  • Daha iyisini yapabilmek motivasyonu ile zaman ve verimlilik üzerine fazla odaklanma

Duyguların bastırılması: Başkaları tarafından kınanmaktan, utanç duygusunu hissetmekten kaçınmak amacıyla duyguları aşırı bastırılma, spontan eylemleri ve iletişimi kısıtlama örüntüsü vardır bu şemada. Yaygın olarak bastırılan alanlar;

  • Öfke ve agresyonun bastırılması
  • Neşe, şefkat, cinsel heyecan gibi olumlu dürtülerin bastırılması
  • Duyguları ve ihtiyaçları özgürce ifade etmede yaşanan güçlük
  • Duyguları göz ardı ederken akılcılığa (mantıklı olmaya) aşırı vurgu yapma

Cezalandırıcılık: Bu şemaya sahip kişiler kendileri de dahil olmak üzere hata yapan herkesi cezalandırmak gerektirdiği inancını taşırlar. Beklentileri karşılamayan, davranması gerektiği gibi davranmayan kişilere karşı tahammülsüz ve öfkeli olmaya meyillidirler. İnsanın kusurlu olabileceğini kabul etmekte zorlandıkları ve empati yapma konusunda isteksiz oldukları için kendilerinin ve başkalarının hatalarını affetmekte güçlük çekerler.

 

Kendini mükemmeliyetçi olarak tanımlayan kişilerin mizaçlarından bağımsız olarak yukarıda bahsettiğim inanç ve davranış motiflerini geliştirmiş olmaları mümkün. Bu şemaların gelişmesine ortam hazırlayan güçlü etkenlerden biri kuralcı ve cezalandırıcı aile ortamları olabilir. Bu tarz ailelerde çocuğa küçük yaşlardan itibaren yükümlülükleri olduğu, kafasına estiği gibi hareket edemeyeceği, kurallara uygun davranması ve her daim davranışlarına dikkat etmesi gerektiği mesajı verilir. Çocuk da böyle bir ortamda “tetikte olmazsam, dikkat etmezsem sorun çıkar” mesajını almaya ve içselleştirmeye yatkın olur .

Sonuç:

Mükemmeliyetçilik bir mizaç özelliği olabilir ya da çevresel şartların gelişmesine olanak sağladığı bir desen olabilir. En nihayetinde kişinin kendi ve başkalarının gözündeki “kusursuz” olma imajının başka türlü isimlendirilmiş hali. Herkes bundan belli bir miktar taşıyor ve bu da bizi topluluk içinde uyumlu, kendini değerlendirebilen, doğru ile yanlışı görmeye çalışan ve bu doğrultuda tercihler yapan, inançları doğrultusunda adım atan, çalışan, bir anlam inşa eden biri olmamıza yardımcı oluyor. Bunun seviyesi, temel motivasyon kaynağı ve gündelik hayatımızı ( bizi ve/ ve ya çevremizdekileri) nasıl etkilediğine göre de mükemmeliyetçiliği ele alış şeklimizi belirliyor. Yüzleşmek istemediği şeyleri görmezden gelme konusunda en becerikli canlı olan insan, mükemmeliyetçiliği hangi seviyede hangi motivasyonla yaşadığı konusunda da kendini kandırabilme yetisine sahip J Eğer bu yazıda geçen özelliklerden sıkıntı yaşadığınızı ya da yaşattığınızı düşünüyor ya da çevrenizdekilerden böyle geri bildirimler alıyorsanız bu konuya daha detaylı bakmak, iç dünyanızda ne olup ne bitiyor daha iyi anlamak adına destek almanızı öneririm. Hayat kalitemizin en temel belirleyicisi kendimizle olan ilişkimiz olduğu için böyle bir adımı hak ediyoruz.

 

Bu yazıyı kendinizi ya da çevrenizdekileri kategorize etmek niyetiyle değil de kendi dünyanızda nerelere dokunuyor, size neler söylüyor soruları ile okumanızı temenni ediyorum.

 

*Şema Terapi- Ayırıcı Tanı Özellikleri kitabından direkt alıntılanmıştır.

 

Kaynaklar:

Ruhun Aynası Enneagram’a Yansıyan İnsan Manzaraları- Helen Palmer

 

Enneagram ile Kişilik Analizi- Don R. Riso, Russ Hudson

 

Hayatı Yeniden Keşfedin- Jeffrey E. Young, Janet S. Klosko

 

Şema Terapi Ayırıcı Özellikler- Eskhol Rafaeli, David P. Bernstein, Jeffrey E. Young

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kategori:Çok Bilmişlikler

Okuyucu Etkileşimi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

Konular

  • Çok Bilmişlikler
  • Değişim
  • Hikayeler
  • Podcast
  • Sevgili Günlük
  • Uncategorized

Copyright © 2022 · Genesis Sample on Genesis Framework · WordPress · Giriş

  • Endişeli Psikolog?
  • Blog
  • Podcast
  • Youtube
  • Bloga Üye Olun
  • İletişim